Böbrek Kanseri Belirtileri ve tedavi yöntemleri
Böbrek kanserinde en sık karşımıza çıkan klinik belirti idrarda kanama ve karında ele gelen sert kitledir. Erken evredeki böbrek kans...
https://saglikdersim.blogspot.com/2015/10/bobrek-kanseri-belirtileri-ve-tedavi.html
Böbrek kanserinde en sık
karşımıza çıkan klinik belirti idrarda kanama ve karında ele gelen sert
kitledir.
Erken evredeki böbrek
kanserlerinde genellikle hiçbir belirti olmamaktadır ve başka nedenlerle yapılan
ultrasonografi ya da radyolojik
tetkikler sırasında rastlantısal olarak tespit edililer. Rastlantısal olarak saptanabilen böbrek kanserleri çoğunlukla
tamamen iyileşebilir nitelik taşımaktadır. Bir başka deyişle erken tanı konulduğunda tedavi hem daha kolay
olmakta, hemde kanserden tamamen kurtulma olasılığı artmaktadır. Ancak, tümör
büyüdükçe ve yayıldıkça tamamen tedavi olasığıazalmaktadır. Rutin kontroller erken
tanı ihtimalini artırmakta ve hastalıktan tamamen kurtulabilmeyi sağlamaktadır.
Görülme sıklığına göre aşağıda sıralanan belirtilerden bir veya birkaçı böbrek
kanserinin habercisi olabilir:
Semptom Görülme
Oranı(%)
Ağrı 41
Hematüri
38
Ele gelen kitle
24
Kilo kaybı
36
Ateş
18
Hipertansiyon
22
Bu yakınmalar böbrek
kanserinin belirtisi olabileceği gibi enfeksiyon gibi başka hastalıklardan da kaynaklanabilir. Bu yakınmalara sahip olan
insanlar mutlaka bir üroloji uzmanına görünmelidirler. Erken tanı konulan
kanserin tedavisi olasıdır.
Böbrek Kanserinde Tanı
Nasıl Konulur?
Anamnez (hasta
sorgulaması)-Fizik Muayene; Ailede böbrek kanseri hikayesi var mı?
Başka risk faktörleri var
mı? Karında ele gelen kitle var mı?
Kan analizleri: Böbrek
kanserine eşlik etmesi beklenen belirtiler bulunmakta mı?
Anemi (kansızlık) ya da
kanda yüksek kalsiyum, karaciğer fonksiyonlarında bozulma …vb
İdrar analizinde: İdrar da
kanama var olup olmadığı ortaya konulmalıdır
Görüntüleme yöntemleri;
1-İntravenöz Pyelografi
IVP (İlaçlı böbrek filmi); Kalsifikasyon adı verilen birikimler bu filmlerde
beyaz lekeler
halinde gözlenebilir. Yine
intravenöz pyelogramda böbrekte kitleye bağlı itilme veya renal pelviste (böbrekteki büyük havuz) dolma defekti
şeklinde yer kaplayan lezyonlar olarak görülebilir. İntravenöz pyelografinin tek başına doğruluk oranı
%75’dir.
2-USG; üriner sistemi
görüntülemede kullanılan non invaziv, ucuz ve doğruluk oranı yüksek bir
yöntemdir.
Böbrekte yer kaplayan
lezyonun büyüklüğü, solid-kistik ayrımı, böbrek komşuluğundaki dokulara ait hastalıkların
tespit edilmesinde oldukça başarılıdır.
3-Bilgisayarlı tomografi;
Enine kesitlerle tüm karın içi organların aynı anda değerlendirilmesini
sağlamaktadır. Ayrıca özellikle damardan
verilen kontrast madde ile, böbrekte ultrasonografi ile belirlenen kitlenin o
kontrast maddeyi tutup tutmadığı ve
kitlenin damarsal zenginliği açısından da fikir edinilir. Ayrıca kitlenin
böbrek içindeki lokalizasyonu, boyutları
kesin olarak vurgulanırken, bu detayları, planlanacak cerrahi tedavi açısından
önemlidir.
Böbrek dış kenarına yakın
yerleşimli, ana damarlarla yakın ilişkisi olmayan sınırlı bir böbrek tümöründe
sadece tümörün alınarak geride kalan sağlam böbrek dokusunun kurtarılması çok
önemlidir. Özellikle iki taraflı böbrek kanseri vakalarında gerideki sağlam
böbrek dokusunun kurtarılması hastanın diyalize ihtiyaç duymaması için
hayati önem taşımaktadır.
4-MR Görüntüleme; Yan
etkilerinin az olması, kitlelerin yapısını yüksek doğrulukla göstermesi, böbrek
yetmezliği ve kontrast madde alerjisi
olanlarda uygulanabilir olması, renal ven ve vena cava trombüslerini kontrast madde gereksinimi olmadan göstermesi en önemli
avantajlarıdır.
5-Sintigrafi; Sintigrafi
kemik ağrıları ve alkalen fosfataz yüksekliği olan hastalarda metastazların
saptanması için kullanılır. Kontrast
alerjisi olan hastalarda böbrek sintigrafisi böbrek fonksiyonlarını ve kitlenin
damarları hakkında bilgi verir.
6-PET(pozitron emisyon
tomografisi);Özellikle metastatik böbrek tümörlerinde tedaviye cevabı
değerlendirmede kullanılabilir.
7-Biyopsi; Bazı vakalarda
teşhis konusunda çok şüphe varsa gündeme gelebilir ve genellikle bilgisayarlı tomografi rehberliğinde yapılabilir. Ancak
biyopsinin değerlendirilmesinde sıkıntıları vardır. Bunlardan en önemlisi patolojik değerlendirme için alınan
materyal genellikle yeterli olamamakta ve bu nedenle de teşhiste kesinlik söz konusu olmamaktadır. Böbrekteki
kitlenin, metastaz şüphesi, abse ve lenfoma gibi, böbrek tümörü dışında bir sebepten kaynaklandığı
düşünülen olgularda, tedavinin yönü değişeceğinden biyopsi faydalı olabilir. İşlemin olası yan etkileri
tümörün yayılması, akciğer yaralanması, kanama ve enfeksiyondur.
Renal Hücreli Karsinomda
Metastaz ve Yayılma Bölgeleri:
Bölge
Oran(%)
Akciğer 50-60
Kemik 30-40
Bölgesel lenf nodları 15-30
Ana renal ven 15-20
Perirenal yağ dokusu
10-20
Adrenal(aynı taraf) 10-15
Vena cava
8-15
Beyin 10-13
Karşı böbrek 1-2